Hayatın Sana ne getireceğini bilebilirmisin? Bugün çok hoş ve iyisin.. Yarın için bir şey diyebilirmisin? Düşünmek için bugündan vaktin var. Yarını kurtarmak için bugün var. Kaderin sillesi cilvesiyle gelir. Cilve güzel de silleyi yiyince iyiyim dermisin?
Bazen öyle an gelir ki, dünya yok olsun dersin. Hayat seni zorlar, kader ise sınar. Dert geldi mi kol kanat kırar. Bir şey yapamazsın.. Hatta hiç bir şey yapamazsın. İçten içe yanarsın, kendin hariç kimseyi yakamazsın sen iyi niyetlisin sen kızamazsın. Kaybettim sanan ama kazanan, niyeti iyi ama yaşadığı kötü olansın. Karanlığın sonu aydınlıktır, unutmayın.
Bu girişten sonra dostlar başımıza ne geleceğini bilemeyiz. Bugün sağlıklıyız yarın sağlığımızı kaybetmeyeceğimizi kim bilebilir? Sağlığında şükretmeyen, hastalığında şifayı neden ister ki? İyi günde dost bilmeyen, kötü günde tek dosttan neden iyilik bekler?
Birgün kapın çalar da açamazsın, yerinden kalkamaz, kıpırdayamazsın, o çok sevdiğin yemeği getirmişlerdir de kokusunu bile duyamazsın. Gözlerin sonuna kadar açık olsa dahi göremezsin. İşte böyle, ölüm geldiği an hiçbir şey yapamazsın. Ölüm geldiğinde çaresizsin ama ölümden sonra çare sizsiniz. Unutma, çare sizsiniz. En karanlık gününde, en çaresiz anında, kendini ortaya atıyorsan eğer, en umutsuz anında kendin için değil ailen için kendini çare diye sunuyorsan eğer, ailesinin kalbinde yer tutan, hiç kimse tutsak değildir kendi kafesinde.
Borç dendiğinde ilk olarak akla para gelir, ama öyle değildir. Borcun birçok türü vardır; teşekkür etmek gibi, vefa gördüğünde vefa göstermek gibi, duasında ismini geçirenin ismini geçirmek gibi, minnet duyana minnet duymak gibi, iyiye dair ne varsa borç bilip ödemek gerekir.
Aslında yarınlar dündeki acıları unutturmak için gelir, zaman geçtikçe acın dinecek sözü bu yüzden söylenir. Unutma ki güzel şeyler sabırla gelir. Dünü unut ve sabret, yarın güzel olacak elbet.